30 Ocak 2011 Pazar

Beşiktaş'ın İlacı

 İştah açıcı*      

                                                         
*Quaresma, Simao, Almeida ve Fernandes'in üstüne isterlerse Meireles, Moutinho, C.Ronaldo hadi bir de bonus Pepe'yi getirsinler, değişmeyecek bir gerçek var; bu takımın lideri Guti'dir! Ve Beşiktaş ancak Guti'nin oynayabildiği kadar iyidir. Bunu neye dayanarak mı söylüyorum? Kronolojik olarak gidersek Beşiktaş lehine sonuçlanan; Bucaspor, Manisaspor(kupa), Galatasaray, Bursaspor, Porto(deplasman), Fenerbahçe, Ankaragücü ve Bucaspor maçlarında Guti performansları ve onun gününde olmadığı maçlarda alınan kötü sonuçlara dayanarak... Bugün öyle iştahsız, öyle isteksiz oynadı ki, adeta takımın ivmesini bir vites düşürdü. O futbol oynama arzusuyla yanıp tutuşan Dahi'den eser yoktu. Ne Cenk'in büyük hatası, ne de Aurelio'nun sorumsuzluğu mağlubiyeti onun kötü performansı kadar inşa etmedi. Beşiktaş'ın üç kulvarda da maç kondisyonunun git gide artması, Guti'nin fiziksel yetersizliği, artı Olimpiyat Stadı'nın kasvetli havası Guti'deki bu iştah kaybının açıklamasıdır diye düşünüyorum. En azından öyle düşünmek istiyorum...

****************************************************************

Bir insan bile bile lades olur mu? Sezonun ilk yarısında İnönü'de oynanan İBB maçının orta saha-hücum kurgusu şu şekil iken:

Erhan Güven
7Ricardo Quaresma
66'9Roberto Hilbert
66'10Matias Delgado
28Fabian Ernst
77'8Nihat Kahveci
23Filip Holosko

...yani Ernst'in tek defansif orta saha oynadığı, 'saldım çayıra mevlam kayıra' sistemiyle aldığın sonuç ortada iken Schuster bu maçı unuttuysa büyük hata, yok bu müsabakayı hatırlıyor ve orta sahayı bir tek Aurelio'ya emanet ediyorsa hata değil facia! Ki o Belediye Süper Lig'in en disiplini orta saha hattına sahip iken.

Kadro tercihinin yanı sıra oyuncu değişikliklerinde de anlam veremediğim seçimler yaptı Alman hoca. Kırmızı kartın ardından Fernandes-Ernst ikilisinin oyuna girdiği taktirde elektro şok etkisi yapacaklarını düşünüyordum. Schuster daha muhafazakar bir seçim yaparak sadece birini sokmayı tercih etti ve işleyişe çomak sokmaktan kaçındı. 80'e kadar Guti'yi izledi ve bu dakikadan sonra Ersnt'i soktu. 80'den sonra Ernst'ten ne beklenebilir diye düşünürken, 89. dakika'da Necip'in oyuna girmesi hayretlerimi iki katına çıkardı...

Schuster'e karşı olan inancımızda bir eksilme oldu mu, tabii ki de hayır! Ama insan kalitesi, teknik direktör imajı, sivri zekasının yanında motivasyon konusunda biraz eksi kalıyor sankim. O zaman Schuster'e de Tarım ve Köy işleri Bakanlığı onaylı motivasyon arttırıcı bitkisel kaarışımlardan öneriyorum...



Hiç yorum yok: