17 Şubat 2011 Perşembe

İbrahim Üzülmez...



BAŞIN ÖNE EĞİLMESİN, ALDIRMA İBO ALDIRMA... diye haykırası geliyor insanın ama kafanı kaldırsan Madrid'de oynardın zaten değil mi kaptan? Bir jenerasyonu yapamadığın ortalarla heder ettin. Olsun be yine yapamasaydın o ortaları; biz zaten senin orta yapabilme ihtimalini sevmiştik.

Hani okulda çok sevdiğiniz bir öğretmeninizden dayak yersiniz ya, ya da en sevdiğiniz kızdan zorunuza giden bir hareket görürsünüz ya, aynen öyle yaraladın bizleri İbo. Hiç gerek yoktu. Seni almadılar Madrid'e belki ama oranın kaptanına seni kaptan etmiştik... Kazıyarak tırmandığın futbol serüveninde belki de kimsenin hayal edemeyeceği üzere filmin sonu mutlu bitecekti ama olmadı... Olduramadın...

Rakibinin sağından atıp solundan geçmenin akabinde formasından tutarak yere atlaman sonucu kazandırdığın fauller... İlk çıktığın derbide tribünlerin İbrahim sesleriyle inlemesi... Overmans'a gider yapacak kadar çılgın, Sami Yen'in hatıra defterine kalın puntolarla adını yazdıracak kadar yürekli, kırık sol kanadımız... Yaptıklarından çok yapamadıklarıyla örnektin Türk futboluna... Eksikliğimizdin... Kralın karşısına çıkan Deliydin; Kral çıplak diye haykırıyordun... Halen yok bir veliahtın... Belki senin gibi Antep'ten gelen İsmail... Çirkin Kraldın... Sahaya giren Bursalı taraftarı kovalarken, orta açmayı bilsem Madrid'de oynardım derken, Nobre'ye memleketten bal getirirken...

Laf aramızda, aslında bizlere en çok koyan şey senin gidişine sevinememek oluyor. Onlarca adak adandı açamadığın her ortadan sonra... Gittiğin gün düğün dernek kurulacaktı, bir türlü anlaşamadığı kız kardeşini baş göz eden abi edasında halay başı olmak için sıra bekleyenler olacaktı... Olmadı... Olduramadın...

Estin bre geçtin Deli rüzgar... Uğurlar olsun...

Hiç yorum yok: